Türkiye Büyük Millet Meclisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi | |
---|---|
28. Yasama Dönemi | |
Tür | |
Tür | |
Tarih | |
Kuruluş | 23 Nisan 1920 1. bina 20 Temmuz 1961 ) 2. bina (çift meclisli) 9 Kasım 1982 ) 3. bina | )
Dağılış | 27 Mayıs 1960 12 Eylül 1980 |
Önceki | Meclis-i Umumi |
Başkanlık | |
Numan Kurtulmuş 7 Haziran 2023 tarihinden beri | |
İktidar partisi grup başkanı | |
Yapı | |
Sandalye | 600 milletvekili 1 oy kullanmayan üye Salt çoğunluk için 301 sandalye |
Siyasi gruplar | Hükûmet (Azınlık) (264)
Hükûmete destek (59)
Muhalefet (273)
Bağımsızlar (4) |
Komisyonlar | 19 komisyon |
Görev süresi | 5 yıl |
Maaş | ₺73.379[1] |
Seçimler | |
%7 seçim barajlı D'Hondt yöntemli parti listeli nispi temsil sistemi | |
Son seçim | 14 Mayıs 2023 |
Sonraki seçim | En geç 7 Mayıs 2028 |
Seçim çevreleri | Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen 87 seçim çevresi |
Slogan | |
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir | |
Toplantı yeri | |
Genel Kurul Salonu Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlıklar, Ankara | |
Website | |
Anayasa | |
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası |
Makale serilerinden |
Türkiye'de Siyaset |
---|
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. 23 Nisan 1920'de Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgaline direniş göstermek üzere kurulmuştur. Asli görevi yürütmeyi denetlemektir ve yasama erkini kullanır. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi, TBMM'nin varoluşunun temel dayanağını oluşturur.[2]
Halihazırda tali kurucu iktidar olan TBMM, diğer Anayasal devlet organlarından üstün değildir. Yasama yetkisi, kanun yapma yetkisidir. Yasalar Anayasa'ya aykırı olamaz. TBMM'nin Anayasa'da da değişiklik yapma yetkisi bulunsa da bu yetki de Anayasa'nın Başlangıç bölümünde yer alan anlayışla ve Anayasal bütünlüğe uygun olarak hareket etme ve ancak bu çerçeve içerisinde Anayasada değişiklik yapabilme ile sınırlıdır ve bu çerçevede meşruiyet kazanır.
Anayasanın 6. maddesinde yer alan “Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasa'dan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz.”[3] ifadesiyle yasama organı olan TBMM'nin, kendinin yasal dayanağı olan Anayasa'nın bütününü veya temel ilkelerini reddederek yeni bir Anayasa yapma yetkisi yoktur.[4][5][6]
Anayasaya bağlılık yemini eden milletvekili veya partilerin bu girişimlerde bulunması, yetki aşımı ve yetki gaspı girişimi yönünden suç olan bu durum, milletvekilliklerinin meşrutiyetini sorgulanır hale getirir ve cebir kullanarak Anayasayı değiştirmeye teşebbüsten yargılanma durumu ortaya çıkabilir.[7] Yasa ve Anayasa değişikliklerinin halka ait egemenlik haklarını da koruyan bir toplumsal sözleşme olan Anayasa'ya aykırı olup olmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir.
Millete ait egemenlik yetkilerinin kuvvetler ayrılığı prensibi ile verilmesinin, kuvvetler ayrımının, devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve iş birliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu anlamına geldiği Anayasa'nın başlangıç bölümünde belirtilmiştir.[8]
Anayasa'nın 108. maddesine göre, yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekili genel seçimleri, beş yılda bir, serbest, eşit, tek dereceli, genel oy esaslarına göre, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçilen milletvekili adayları, Anayasaya bağlı kalacağına dair Türk milleti önünde namusu ve şerefi üzerine yemin ederek 5 yıllığına TBMM üyeliği (milletvekilliği) hakkı kazanırlar. TBMM üyeleri (milletvekilleri), yasama dokunulmazlığına sahiptir.
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Türk siyasi tarihinde parlamento[değiştir | kaynağı değiştir]
Türk siyasi tarihinde ilk parlamento Osmanlı döneminde İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan törenle 19 Mart 1877'de açıldı. Bu meclis Kanuni Esasi'nin göre "Meclis-i Umumi" olarak adlandırılmıştı. "Meclis-i Ayan" ve "Meclis-i Mebusan" olmak üzere iki kısımdan oluşan bu meclis, ilk oturumunu 20 Mart 1877 tarihinde Sultanahmet'teki İstanbul Üniversitesi binasında yaptı. Kısa süren bu meclis 93 Harbi nedeniyle dağıldı. Daha sonra yapılan ikinci genel seçimlerin ardından 18 Aralık 1877'de yeniden açılan meclis, Kanuni Esasi'nin verdiği yetkiyle padişah II. Abdülhamid tarafından 14 Şubat 1878'de kapandı.[9]
1908'de bir seçim kanunu dikkate alınarak ilk seçim yapıldı. Seçme yaşı 25, seçilme yaşı 30 olan bu seçimlerde vergi ödeyenler oy kullanabiliyordu. 17 Aralık 1908'de yeniden açılan meclis, İstanbul'un İşgali'ne kadar açık kaldı. Üç yıl sonra ise İstanbul'da ilk kez bir ara seçim yapıldı. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkmasından sonra bu meclis Mondros Ateşkes Anlaşması sonrasında İstanbul'un işgali nedeniyle 11 Nisan 1920'de resmen kapandı.[10]
TBMM'nin kurulması[değiştir | kaynağı değiştir]
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı[değiştir | kaynağı değiştir]
Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Millî Mücadele'nin başlamasını sağlamıştır. Türk Kurtuluş Hareketi, Mondros Ateşkes Anlaşması'nın ardından kurulan dernekler ve toplanan kongreler aracılığıyla yurdun çeşitli yörelerinde kurtuluşu amaçlamıştır. Bu kongrelerde düşmana karşı savunma için örgütlenme gerçekleştirilmiş ve eylem biçimleri belirlenmiştir. Bazı çevreler ise kurtuluşu İngiltere'nin korumasında veya Amerika'nın mandasında aramışlardır.[11]
İddialara göre bu faaliyetler, Ateşkes Anlaşması sonrasında işgal kuvvetlerinin yurdu bölmek, azınlıkları ve Kürtler'i kışkırtmak, işgal bölgeleri oluşturmak ve Yunan kuvvetlerinin işgalini gerçekleştirmesine yardımcı olmak amacıyla İzmir'i işgal etmeleri ve Ege Bölgesi'ne saldırmalarına izin verilmesi karşısında İstanbul Hükümeti'nin seyirci kalmasıyla ortaya çıkmıştır. Bazı çevrelerce, bu yerel örgütlerin kuruldukları yerlerde siyasi gücü temsil ettikleri ve feodal bir iktidar haline geldikleri iddiaları ileri sürülmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk, Yıldırım Orduları Grup Komutanlığından ayrılarak 13 Kasım 1919'da İstanbul'a gelmiştir. İstanbul'da altı ay boyunca çalışmalarını sürdüren Mustafa Kemal Atatürk, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan savaş gemilerinden oluşan donanmayı görünce "Geldikleri gibi giderler" sözünü söylemiştir. İddialara göre Padişah ve Hükümetin kendini İstanbul'dan uzaklaştırmak istemesiyle Anadolu'ya geçmiş ve kurtuluşun Anadolu'dan başlatılması düşüncesi ve kararı ortaya çıkmıştır.
Mustafa Kemal'in, ilk olarak ordularla temasa geçmiş ve Ankara'da bulunan 20. ve Diyarbakır'da bulunan 13. Kolordu Komutanlarına, Vali ve Mutasarrıflara 28 Mayıs tarihli bir genelge göndererek milli direniş örgütlerinin tüm ülkede kurulmasını istemiştir. Ayrıca Yunan kuvvetlerinin kontrolü altındaki Manisa ve Aydın'ın ardından yapılacak mitinglerle milletin işgale karşı duygularının açığa çıkarılması, yabancı devlet temsilcilerine ve Bâb-ı Âlî'ye şiddetle kınayan telgraflar gönderilmesi için halkın uyarılması gerektiğini belirttiği söylenmiştir.[11]
İddialara göre bu genelgenin ardından, İngiliz Muhipleri Cemiyeti adına belediye başkanlarına gönderilen bir telgrafta, milletin İngiliz korumasını istediği ifade edilmiş, Sadrazam Damat Ferid Paşa'nın Ermeni özerkliğini kabul ettiğini açıklaması[kaynak belirtilmeli] ve bir diğer iddiaya göre Hürriyet ve İtilaf Fırkası başkanının İngiltere'nin himayesini istemesi gibi olaylar yaşanmıştır.[kaynak belirtilmeli] TBMM Kütüphanesi tarafından yayınlanan esere göre Mustafa Kemal Atatürk, bu durumu ve İstanbul Hükümeti'nin davranışlarını açıklayan 3 Haziran tarihli şifreli bir telgrafla komutanlar ve mülki idare amirlerini yeni bir uyarıya yönlendirmiştir.[11]
8 Haziran'da İstanbul'a çağrılan Mustafa Kemal Atatürk, emri dinlemeyerek İstanbul'a gitmemesinin yaratacağı ortamda, bütün milletin birlik ve beraberliğini sağlayacak bir kurul adına yürütmenin daha uygun olacağını düşünmüş ve 19 Haziran'da Amasya'da bu yönde uygulamaya geçmiştir.
Amasya genelgesi ve sonrası[değiştir | kaynağı değiştir]
Mustafa Kemal Atatürk, ulusal örgütleri birleştirerek merkezi bir yönetim altında birleştirmek amacıyla 18 Haziran'da Trakya örgütüne bildirdiği kararını, 21-22 Haziran tarihlerinde Amasya'da Yaveri Cevat Abbas Bey'e dikte ettiği "Amasya Genelgesi" ile uygulamaya koymuştur. Bu genelgenin ana ilkeleri şunlardır:
- Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir.
- Merkezi Hükümet, sorumluluğunu yerine getirememektedir ve bu durum milletimizi yok olmuş durumda bırakmaktadır.
- Milletin bağımsızlığını kurtaracak olan azim ve karar yine millete aittir.
- Milletin durumunu görüşmek ve haklı taleplerimizi dünyaya duyurmak için bağımsız bir milli kurulun varlığı gereklidir.
- Anadolu'nun en güvenli yeri olan Sivas'ta milli bir kongrenin en kısa sürede toplanması kararlaştırılmıştır.
- Bu amaçla, tüm illerin güven kazanmış üç temsilcisini hızla toplantıya yetiştirmek üzere derhal yola çıkarmak gerekmektedir.
- Herhangi bir olumsuz duruma karşı, durumun milli sır olarak saklanması ve temsilcilerin gerektiğinde kendilerini gizli tutarak seyahatlerine devam etmeleri gerekmektedir.
- Doğu illeri adına 10 Temmuz'da Erzurum'da bir kongre toplanacaktır. Diğer illerin temsilcileri, bu tarihe kadar Sivas'a gelirlerse Erzurum Kongresi üyeleri de Sivas genel toplantısında hazır bulunmak üzere harekete geçeceklerdir.
Bu genelge, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Amasya'da bulunan Ali Fuat Paşa, Rauf Bey ve Refet Bey'e imzalatılmış ve şifreli telgraf olarak tüm sivil ve askeri makamlara gönderilmiştir.[12] Sivas Kongresi, bu genelge üzerine toplanmıştır.[11]
Erzurum Kongresi[değiştir | kaynağı değiştir]
1919'da Erzurum'da çalışmalara başlayan "Vilâyât-ı Şarkiye Müdâfaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti" doğu illerinde Kürt devleti kurma amacı güden "Kürt Teali Cemiyeti"nin etkisini azaltmak için kurulmuştur. Dernek, Doğu illerinin Türk yurdu olduğunu vurgulayarak Ermeni yayılmacılığına karşı dünya kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Fransızca bir gazete çıkarma ve "Hadisat" adında bir gazete yayınlama kararı almıştır. Cevat Bey ve Kâzım Bey önderliğindeki geçici kurul, Erzurum Valiliğine dilekçe vererek Derneğin Erzurum Şubesinin açılmasını talep etmiştir. Dernek, teşkilatlanarak düşünce ve eylem birliği sağlamak için çaba göstermiş ve "Albayrak" gazetesi aracılığıyla Türk-Kürt birliğini savunmuştur. Kazım Karabekir'in 15. Kolordu Komutanı olarak atanmasının derneğe büyük etki yarattığı ifade edilmektedir. Erzurum Şube Kongresi, Osmanlı bütünlüğünden ayrılmama, milli varlığın korunması, yardımcı teşkilat kurulması ve köylülerin silahlandırılması gibi kararları alarak tamamlanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum'a gelmesi ve askerlikten istifa etmesiyle dernek yönetimi değişmiş ve Erzurum'da doğu illerini içeren bir kongre toplaması kararı alınmıştır. Temsilcilerin seçilmesi için dernek teşkilatlarından kişiler belirlenmiştir. Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Bey, Erzurum Kongresi'ne katılabilmek için Erzurum Temsilciliğinden istifa etmiştir. Diğer seçilen temsilciler belirlenmiştir.[11]
Erzurum Kongresi, 23 Temmuz 1919 tarihinde Sanat Okulu'nda toplanmıştır. Toplantıyı açan Şube Başkanı Raif Efendi, bir başkanın seçilmesi gerektiğini belirterek konuşmasını yapmıştır. Delegelerin oybirliğiyle Mustafa Kemal Paşa başkanlığa seçilmiştir. Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmada ateşkes anlaşması hükümlerine aykırı olarak yapılan saldırı ve işgalleri anlatarak tarihin bir milletin varlığını ve hakkını inkar edemeyeceğini vurgulamıştır.[11] Milli ceryanın ruhunu ve iradesini vatan ve milletin mukaddesatını korumak için kullanacak bir iradeye sahip olmanın önemini vurgulayarak Anadolu'dan iradei milliyeyle hareket edebileceğimizi ifade etmiştir. Kongre 14 gün boyunca devam etmiş ve ülkenin içinde bulunduğu durum ve karşılaşılan sorunlar ele alınmıştır. "Doğu Anadolu Müdafaayı Hukuk Cemiyeti" adını alan ve İstanbul'daki cemiyetle bağları koparan yeni nizamname kabul edilmiş ve "Heyeti Temsiliye" seçilerek çalışmalar sona erdirilmiştir. Mustafa Kemal Paşa kongre kapanış konuşmasında, milletin umuduyla burada toplandığını ve vatan ve milletin kurtuluşu için önemli kararlar alındığını belirtmiştir. Kongrenin ulusal kurtuluş mücadelesindeki yeri ve önemini vurgulayarak tarihin bu kongreyi büyük bir eser olarak kaydedeceğini ifade etmiştir. Kongrede alınan kararlar özetle şu ilkeleri içermektedir:[11]
- Vatanın tüm bölgeleri bir bütündür ve ayrılamaz.
- Yabancı işgallere ve müdahalelere karşı direniş gösterilecektir. Osmanlı hükümetinin düşmesi durumunda millet birlik içinde savunma yapacaktır.
- Vatanın ve bağımsızlığın korunması için merkezi hükümetin gücü yetersiz olduğunda geçici bir hükümet kurulacak ve bu hükümet Milli Kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplantı halinde değilse, bu seçimi Heyeti Temsiliye yapacaktır.
- Milli gücün oluşturulması ve millet iradesinin egemen kılınması önemlidir.
- Hristiyan azınlığa siyasi egemenlik ve sosyal dengelere aykırı ayrıcalıklar verilmeyecektir.
- Manda ve himaye kabul edilemez.
- Milli Meclis'in derhal toplanması ve hükümetin Meclis'in denetimine tabi olması için çaba gösterilecektir.
Bu esaslar bir bildiri şeklinde her yere ve yabancı temsilciliklere iletilmiş, ayrıca komutanlara ve güvenilir makam sahiplerine gönderilerek çoğaltılıp dağıtılması sağlanmıştır. Bu sayede içeride ve dışarıda herkesin bu ilkelere vakıf olması hedeflenmiştir. Erzurum Kongresi, ulusal direnişin temelini oluşturmakta ve kurtuluşa giden yolda ilk toplu hareketi temsil etmektedir.[11]
Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin oluşumu[değiştir | kaynağı değiştir]
Kongrenin yedinci genel toplantısı 10 Eylül'de gerçekleşmiştir. Toplantıda, daha önce oluşturulan komisyon tarafından Amerika Kongresine gönderilecek mektup içeriği ele alınmıştır. Mektupta Kongrenin üyeleri ve temsil ettikleri bölgeler belirtilerek, yanlış bir barışın önlenmesi için yerinde bir incelemenin önemi vurgulanmıştır. Mektup kabul edildikten sonra Nizamname'nin görüşmeleri tamamlanmıştır.
Bu bağlamda, Cemiyetin adı "Şarki Anadolu Müdafaayı Hukuk Cemiyeti" yerine "Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyeti" olarak değiştirilmiştir. Heyeti Temsiliye'nin vatanın tümünü temsil edeceği vurgulanarak mevcut üyelere altı üye daha eklenmiştir. Ayrıca, her türlü işgal ve müdahaleye ve özellikle Rum ve Ermenilik teşkil edecek faaliyetlere karşı birlikte savunma ve direnme ilkesi netleştirilmiştir.
Kongrenin yayımlayacağı beyanname okunmuş ve bütçe ve para konularında kararlar alındıktan sonra Batı Anadolu adına Heyeti Temsiliye'ye altı yeni üye eklenmesine karar verilmiştir. Vasıf, Hüsrev Sami, Hakkı Behiç, Ömer Mümtaz, Mazhar Müfit ve Ratıpzade Mustafa Efendi Heyeti Temsiliye üyeliğine seçilerek kongre toplantıları sona ermiştir.[11]
İstanbul Mebusan Meclisi Seçimleri, Meclisin Çalışmaları ve Dağıtılması[değiştir | kaynağı değiştir]
Heyeti Temsiliye, Sivas Kongresi'nin dağılmasından hemen sonra Korgeneral ve Tümen Komutanlarına, Valilere ve Mutasarrıflara, Belediye Başkanlarına ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez heyetlerine 13 Eylül 1919 tarihli bir genelge gönderdi. Bu genelgede, milletin haklarının savunulması ve varlığının korunması için Ulusal Meclis'in en kısa sürede seçilip toplanmasının önemli bir görev olduğu vurgulanarak seçim hazırlıklarına başlanması talimatı verildi. Daha sonra, 7 Ekim 1919'da Mebusan Meclisi için milletvekili seçimlerine başlanacağı yurdun her yanından ilan edildi.[11]
Mustafa Kemal Paşa'nın Meclisin Ankara'da toplanması isteği, 20 Ekim 1919'da Amasya'ya gelen İstanbul Hükümeti Temsilcisi Bahriye Nazırı Salih Paşa tarafından olumlu karşılandı. Ancak Padişah ve Hükümetinin, Meclisin Saltanat ve Devlet Merkezi olan İstanbul'da toplanması konusunda direnmeleri[kaynak belirtilmeli] ve Erzurum, Trabzon, Balıkesir ve Manisa Müdafaa-i Hukuk Merkezlerinin bu yönde düşüncelerini dile getirmeleri üzerine durum, Heyeti Temsiliyenin 16-29 Kasım 1919'da Sivas'ta Komutanlarla birlikte yaptığı toplantıda görüşüldü. Toplantı sonucunda Meclisin İstanbul'da toplanması kabul edildi, ancak seçilecek milletvekillerinin İstanbul'a gitmeden önce belirli merkezlerde toplanarak güvenlik önlemleri alınması ve Mecliste savunulacak esaslar hakkında bilgilendirilmeleri ve bu amacın gerçekleştirilmesi için Mecliste güçlü bir grup oluşturulması kararlaştırıldı.[11]
Mebusan Meclisi, 12 Ocak-18 Mart 1920 tarihleri arasında (65) gün süren (24) birleşimde birçok önemli iş gerçekleştirdi. En olumlu gelişme, 28 Ocak'taki gizli birleşimde kabul edilen ve 17 Şubat'ta kamuoyuna duyurulan "Ahdi Millî" (Misak-ı Millî) Beyannamesi oldu. Bu beyanname yabancı parlamentolara gönderilmesi kararlaştırıldı.
Ancak Mecliste yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, Sadrazam Ali Rıza Paşa'nın 14 Şubat'ta Valilere ve Bağımsız Mutasarrıflara gönderdiği bir genelgede Kuvay-ı Milliye ve Heyeti Temsiliye aleyhinde bulunduğunun öğrenilmesi ve 19 Şubat'ta Felahı Vatan Grubu'nda yaptığı konuşmayla bu düşüncelerini pekiştirmesi, Mustafa Kemal Paşa'nın sert tepkisine yol açtı. Ulusal baskıya dayanamayan kabine, 3 Mart'ta istifa etmek zorunda kaldı.
Ertesi gün Mustafa Kemal Paşa, Mebusan Meclisi Başkanına ve Padişaha gönderdiği telgraflarda, "Bütün ulusun bu tarihi günlerde milli iradeyi temsil eden milletvekillerinin kesin kararlarını sabırsızlıkla beklediğini" ve "İçte ve dışta bin türlü ihtirasın köpürmesiyle huzur ve selametimizin tehdit altında olduğunu" bildirdi. Ayrıca, "milli vicdana güven vermeyecek bir kabine başkanına hiçbir surette tahammül edemeyeceğimizi" ifade etti.
Kabinenin yeni başkanı Salih Paşa önderliğinde 8 Mart'ta kurulmasına rağmen İstanbul'da Kuvay-ı Milliye aleyhindeki hareketler devam etti. İtilaf Devletleri, 15 Mart'ta asker ve sivil (150) Türk'ü tutukladı[kaynak belirtilmeli] ve ertesi gün İngiltere, Fransa ve İtalya Yüksek Komiserlerinin imzaladığı bir notayı Sadrazam Salih Paşa'ya vererek İstanbul'un askeri işgal altına alınacağını bildirdi. İşgal, 16 Mart'ta saat 16.00'dan itibaren fiilen başladı.
Mustafa Kemal Paşa, işgali öğrendiği anda[kaynak belirtilmeli] Yabancı Devletlerin Meclislerine, Dışişleri Bakanlarına ve siyasi temsilcilere gönderdiği telgraflarda "Osmanlı Milletinin siyasi egemenliği ve bağımsızlığına indirilen bu son darbenin, yaşamımızı ne pahasına olursa olsun savunmaya kararlı olduğumuzu" belirtti. Ayrıca yayınladığı bir bildiriyle "İşgal ile Osmanlı Devletinin yediyüz yıllık hayat ve egemenliğine son verilerek Türk Milletinin uygarlık yeteneğinin, hayat ve bağımsızlık hakkının ve bütün geleceğinin savunmasına çağrıldığını" ulusa ve bütün dünyaya duyurdu.[11]
TBMM'nin toplanması[değiştir | kaynağı değiştir]
Ankara'da Toplanacak Olağanüstü Yetkili Meclis İçin Seçimler[değiştir | kaynağı değiştir]
Mustafa Kemal Paşa, "Müessisan Meclisi" adı altında toplamayı düşündüğü meclisin amacının halk tarafından doğru anlaşılıp değerlendirilemeyeceğini düşünerek, "Olağanüstü Yetkili Bir Meclis" toplanmasına karar verildiğini açıkladı. Bu meclis için hemen seçimlere gidilmesi gerektiği Heyeti Temsiliye tarafından belirtilen yönerge ile ilgili makamlara 19 Mart 1920 tarihinde gönderildi.[11]
Yürürlükte olan 7 Zilhicce 1293 tarihli Kanun-i Esasi'ye göre düzenlenen "İntihab-ı Mebusan Kanun Layihası" ve Talimatnamesi'ne göre:
a) Her sancak için 50.000 erkek nüfusa bir milletvekili seçilmesi gerektiği belirtilmiştir. b) 25 yaşını dolduran ve devlete vergi veren Osmanlı uyruklarının seçme hakkına sahip olduğu ve Osmanlı Devleti uyruklarının Osmanlı sayıldığı ifade edilmiştir. c) Seçimlerin iki dereceli olarak gerçekleştirilmesi ve her birinci seçmenin bir ikinci seçmen seçerek milletvekillerinin bu ikinci seçmenler tarafından seçilmesi gerektiği belirtilmiştir. d) Milletvekili seçilmek için 30 yaşında olunması gerektiği ifade edilmiştir.
Ancak Heyeti Temsiliye'nin 19 Mart 1920 tarihli seçim talimatında, mevzuattaki seçmen oranı, seçmenler, seçim kurulları ve seçilme yaşı hakkındaki hükümler göz ardı edilerek:
aa) Her sancaktan 5 üye seçilmesi, nüfusun dikkate alınmaması, bb) Müslüman olmayanların seçimlere katılmaması[kaynak belirtilmeli] ve vergi yükümlüsü olup olmadığının aranmaması, cc) Milletvekillerinin seçiminin ikinci seçmenler tarafından değil, Genel Meclis ve Belediye Meclisi Üyeleri ile Müdafaayı Hukuk Cemiyeti Merkez veya İdare Heyeti Üyelerinden oluşan bir kurul tarafından aynı günde ve oturumda yapılması, dd) Her parti, dernek veya topluluğun aday gösterebilmesi ve herkesin bağımsız olarak aday olabilmesi, ee) Seçimlerin en geç 15 gün içinde tamamlanarak çoğunluğun Ankara'da bulunmasını sağlaması kabul edilmiştir.
Buna göre 66 seçim çevresinden 349 milletvekili seçilmiş ve İstanbul Mebusan Meclisinden (Malta'dan gelenler dahil) gelen 88 milletvekiliyle toplam milletvekili sayısı 437'ye ulaşmıştır. Ancak 34 milletvekili istifa ettiği için I. Dönemin toplam milletvekili sayısı 403'tür.[11]
Meclisin Açılması Hazırlıkları[değiştir | kaynağı değiştir]
Heyeti Temsiliye'nin 19 Mart 1920 tarihli seçim talimatına göre seçilen milletvekilleri, Nisan ayının başından itibaren Ankara'ya gelmeye başlamışlardır. Ancak Ankara'da konaklayacak pek çok yer olmadığı için kiralık ev bulmak da zor olmuştur. Bu nedenle, daha önce Erkek Öğretmen Okulu olarak hizmet veren ve sonradan Maârif Vekâleti olarak kullanılan binada milletvekillerine bir otel ayrılmış ve yemek için bir tabldot hizmeti sunulmuştur.
Meclisin toplanacağı yer ise ayrı bir sorun olmuştur ve sonunda şu anki Müze olan bina, 20. Kolordu ve Ankara Müdafaayı Hukuk Cemiyeti'nin katkılarıyla hazırlanmıştır. Bu bina, I. Dünya Savaşı'nın son yıllarında İttihat ve Terakki Fırkası tarafından Numune Mektebi ve Kulüp olarak inşa edilmeye başlanmıştır. Ancak İttihat ve Terakki'nin Ankara Temsilcileri olan Memduh Şevket Bey'in Ankara'dan ayrılması üzerine yerine atanan Necati Bey tarafından inşaatı devam ettirilmiş, ancak savaş koşulları nedeniyle tamamlanamamıştır.
Meclisin toplanacağı yer olarak belirlenen binanın bir odasında Fransız işgal müfrezesinin komutanı oturmaktadır ve giriş kapısının önünde Fransız bayrağı asılıdır. Fransız subayı önce binadan çıkarılmış, ardından çatıya kiremitler döşenmiş, okullardan sıralar getirilerek toplantı salonunda oturma düzenlemeleri yapılmış ve kürsü kurulmuştur.[11]
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 Cuma günü saat 13.45'te toplandı. Açılışı yapan en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey, 1845 doğumludur. Şerif Bey, Başkanlık kürsüsüne çıktı ve konuşma yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı:
“ | Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisini açıyorum. | ” |
Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsendi. Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı.[13]
TBMM, 24 Nisan 1920 tarihinde yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Atatürk'ü meclis başkanlığına seçti. Mustafa Kemal Atatürk, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü.[14]
1923-1927[değiştir | kaynağı değiştir]
Lozan Antlaşması[değiştir | kaynağı değiştir]
Kurtuluş Savaşını kazanan Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, yönetimi devralarak İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni oluşturdu. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Mondros Mütarekesi imzalandı ve mütareke hükümlerine uymayan müttefikler, İstanbul dahil olmak üzere ülkeyi işgal etmeye başladı. Hükümetin aciz durumu ve tepkilere neden olan tutumu sonucunda direniş örgütleri kuruldu. Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkması, milli dayanışma örgütlerini harekete geçirdi ve güçlendirdi. Bu teşkilatlar kongrelerle birleşerek Milli Ordu'yu oluşturdu. Milli Mücadele, askeri ve siyasi başarılarla geçti ve 30 Ağustos 1922'de Başkumandanlık Savaşı ile sona erdi. Bu savaştan sonra Fransa, İngiltere ve İtalya'nın İstanbul'daki komiserleri, Yunan Hükümeti adına Ankara Hükümeti'ne mütareke isteğini iletti.[15]
Türkiye temsilcisi İsmet Paşa, 24 Temmuz Salı günü saat 15.09'da, ona Mustafa Kemal'in hediye ettiği altın kalemle ilk imzayı attı. Bu törenle Osmanlı İmparatorluğu fiilen tarihindeki yerini alarak yeni Türk Devleti'nin temelleri atıldı. Birinci Dünya Savaşı, 9 yıl süren bir dönemi noktaladı. Türk Heyeti'nin tüm belgeleri imzalaması 7 dakika sürdü. İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan ve Romanya Türkiye'yi izledi ve Belçika ile Portekiz de kendi anlaşmalarını imzaladılar. Konferansın başkanı İsviçre Konfederasyonu Cumhurbaşkanı Scheur, kapanış konuşmasında "Hiçbir millet haklarından mahrum edilemez" ve "Galibiyet Türklere ait, kahramanca mücadele sonucunda haklarını elde ettiler"[16] dedi.[15]
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uzun süren zorlu görüşmelerin ardından onaylandı.[17] Türklerin isteği, Mustafa Kemal'in Sivas'ta Amerikan Generali Harbord'a söylediği gibi, dağılmış bir ülkeyi bir araya getirerek bağımsız bir devlet ve özgür bir millet olmak olarak ifade edildi.[15]
Cumhuriyet döneminde çok partili siyasetin ilk denemesi, Mustafa Kemal'in isteği üzerine 1924 yılında birkaç ay sonra kapatılan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurulmasıyla yapıldı.
1930-1946[değiştir | kaynağı değiştir]
6 yıllık tek parti iktidarının ardından, 1930 yılında yine Mustafa Kemal'in isteği üzerine Ali Fethi Okyar tarafından Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu ancak parti, ülkenin doğusundaki isyanlar nedeniyle 17 Kasım 1930 tarihinde kapatıldı. 1945 yılına kadar çok partili demokrasiye geçiş için başka bir denemede bulunulmadı.[18]
Millî Şef dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Atatürk'ün ölümüyle birlikte, Kasım 1938'e kadar tek parti yönetimi altında olan Türkiye'de İsmet İnönü Cumhurbaşkanı seçildi. Bu yeni dönem, 1938-1945 yılları arasındaki süreyi kapsayan ve Türk siyasi tarihinde "Millî Şef Dönemi" olarak adlandırıldı. İsmet İnönü, Türk siyasi hayatında "Millî Şef" olarak anılan tek kişidir. Bu kavramın kullanımı daha öncesine dayanmasına rağmen, İnönü'nün seçilmesiyle şeflik siyasi bir sistem haline gelmiştir. İnönü, resmi unvanı olarak "Millî Şef" olarak anılmış ve bu tâbir her yerde onun için kullanılmıştır.
Millî Şef döneminde, Türkiye'de iki genel seçim yapılmıştır. Bunlardan biri 1939'da, diğeri ise 1943'te gerçekleşmiştir. Ayrıca, 1938, 1939, 1943, 1944 ve 1945 yıllarında bazı seçim bölgelerinde boş olan milletvekillikleri için ara seçimler düzenlenmiştir. 1939 genel seçimleri, 1908 tarihli İntihâb-ı Mebusân Kanunu'na göre yapılan son seçimdir. Büyük Millet Meclisi, Ocak 1939'da yeni bir seçime gitme kararı almıştır. Basında da sık sık seçimle ilgili haberler yer almıştır. CHP, tüm illerde aday göstereceğini ve birkaç ilde bağımsız milletvekilliği için boş yer bırakacağını duyurmuştur.
17 ve 20 Şubat 1939 tarihli Tan gazetesinde, milletvekili olmak isteyenlerin sayısının birkaç bine ulaştığı belirtilmektedir. İkinci tur seçimleri için aday listesi 13 Mart'ta ilan edilmiş ve seçimler 15 Mart'ta başlamış, 21 Mart akşamına kadar devam edeceği ifade edilmiştir.[15]
1946-1960[değiştir | kaynağı değiştir]
Cumhuriyet tarihinin ilk çok partili seçimi 1946 yılında yapılmış (bugün hâlâ tartışmalı) ve iktidardaki CHP 397 milletvekili, muhalefetteki Demokrat Parti ise 61 milletvekili kazanmıştır. Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklik ile 1950 seçimleri gizli oy ve açık tasnif ile gerçekleştirilmiş ve bu sistem ile yapılan ilk seçimi Demokrat Parti 416 milletvekilliği ile kazanmıştır. Ana muhalefete düşen CHP 69 ve Millet Partisi ise 1 milletvekilliği kazandı.[19]
Bu alıntılar ve tespitler, 1950'li yıllarda Türkiye'de Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ve dönemin siyasi atmosferi hakkında farklı akademisyenlerin ve uzmanların görüşlerini yansıtmaktadır. İşte bazı ana noktalar:[20]
- Prof. Dr. Bernard Lewis'e göre, Atatürk sonrası Türkiye'nin demokratik gelişimi açısından en önemli dönüm noktası, 1950'de gerçekleşen serbest ve dürüst bir seçimin muhalefetin ezici bir zaferiyle sonuçlanmasıdır.
- Prof. Dr. Mim Kemal Öke, DP'nin iktidara gelmesini toplum ağırlıklı siyasal sürece geçişin bir kilometre taşı olarak değerlendirir. Ancak zamanla DP'nin popülist demokrasiden otoriter bir popülizme doğru ilerlediğini belirtir.
- Cem Eroğul'a göre, DP'nin iktidara gelmesinin en önemli sebepleri, CHP'ye duyulan yaygın muhalefet ve egemen sınıfların artan iktidar arzusudur.
- Akademisyen Erdinç Yazıcı'ya göre, 1950-1960 arası Türkiye'de altyapı çalışmaları ve sanayileşme açısından önemli bir dönemdir. Bu dönemde DP, geleneksel yapıları değiştirerek toplumsal dönüşümü başlatmıştır.
- Akademisyen Ömer Çaha, DP'nin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye'de cumhuriyetin gerçek anlamda halka dayalı bir yönetim haline geldiğini ifade eder.
- Doç. Dr. Vedat Bilgin'e göre, DP'nin iktidara gelmesiyle Türkiye'de devletle toplum arasındaki siyasi mesafe fark edilmiş ve halkın denetimi ve katılımı artmıştır.
- Suavi Tuncay, DP'nin ekonomik ve siyasi anlayışının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir yer tuttuğunu belirtir.
- Prof. Dr. Turan Güneş, 1950'li yıllarda Türkiye'nin geri kalmış bir ülke olduğunu, CHP'nin halkla bağlantısının zayıfladığını ve DP'nin siyasi atmosferi değiştirdiğini ifade eder.[20]
Bu alıntılar, DP'nin iktidara gelmesinin Türkiye'de demokratikleşme sürecini etkilediğini ve toplumsal değişimlere yol açtığını göstermektedir. Farklı akademisyenler ve uzmanlar, DP döneminin Türk siyaseti ve toplumu üzerindeki etkileri hakkında çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştur:[20]
Tevfik Çavdar'a göre, 1954 seçimlerinde CHP'nin tam bir çöküntü ve dağılma yaşadığı ifade edilmektedir. Şevket Süreyya Aydemir ise DP iktidarının 1954-1957 döneminde hem zaferin zirvesine ulaştığını hem de yenilginin başlangıcını yaşadığını belirtir. Aydemir'e göre, DP'nin kader diyagramı bu dönemde çizilmeye başlanmıştır ve iktidarın tasfiyesi bu süreçte şekillenmeye başlamıştır.
Başka bir değerlendirmede ise, 1950-1960 döneminde DP iktidarına yönelik eleştirilerin, halkın çıkarlarına ve temel politikalarına yönelik olmadığı belirtilmektedir. Eleştirilerin büyük bir kısmının iktidar mücadelesi veren bürokrat ve seçkin aydınlardan oluşan grupların çıkarlarına yönelik olduğu ifade edilir. Bu aydınların eleştirilerinin altında kendi ayrıcalıklarını hukuki bir şekilde korumak istedikleri görülmektedir.
1957 seçimlerinden sonra muhalefet güçlenmiş ve iktidara karşı bir cephe birliği oluşturulmuştur. Bu durum DP yöneticilerini siyasi ve ekonomik alanda baskıya maruz bırakmış, iktidar-muhalefet anlaşmazlığı siyasi rejim konularında yoğunlaşmış ve ekonomik sıkıntılar muhalefetin halk desteğini kazanmasına yol açmıştır. Basın da büyük ölçüde muhalefet tarafını tutmuştur, çünkü Basın Kanunu'nda yapılan değişiklikler ve ispat hakkı tartışmaları devam etmektedir.[20]
Siyasi atmosferin giderek ağırlaşması üzerine hükümet, basın ve muhalefet hakkında soruşturma yapmak ve baskıyı arttırtmak üzere Meclis Tahkikat Komisyonu kurmaya karar vermiştir. Bu karar muhalefet tarafından anayasa dışı bir girişim olarak nitelendirilmiş ve basın da geniş ölçüde desteklemiştir. Bu gelişmeler sonucunda tepkiler sokaklara yansımış, üniversitelerde öğrenci gösterileri ve protestolar gerçekleşmiştir. Bu hareket, "Anayasa ve hukuk dışı davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı milletin direnme hakkını kullanması" olarak tanımlanmıştır. CHP Meclis Grubu adına konuşan İsmet İnönü, iktidarın tüm bu düzenlemeleri kendi lehine şartlar altında seçime gitmek ve % 96,6 çoğunlukla yeniden iktidara gelmek için yaptığını, ancak vatandaşın buna izin vermeyeceğini ileri sürmüştür.[21]
Kanunun çıkmasının ardından tepkiler sokaklara taşındı ve önce İstanbul Üniversitesi'nde (28 Nisan 1960) ve ardından Ankara Üniversitesi'nde (29 Nisan 1960) geniş ölçekli öğrenci gösterileri ve protestolar gerçekleşti. Bu olaylar 27 Mayıs 1960 tarihine kadar tekrarlanmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askeri darbesi ile Demokrat Parti iktidarı sona erdirilmiştir.[20]
27 Mayıs Darbesi'nden sonra Cumhuriyet Senatosu ile birlikte çift meclisli sisteme geçilmiş ve 12 Eylül 1980 Darbesi'ne kadar bu sistem kullanılmıştır.
1960-1980[değiştir | kaynağı değiştir]
27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi, Demokrat Parti'nin on yıllık iktidarını sonlandırdı ve çocukluk çağındaki demokratik siyasi rejimin sonunu hazırladı. Bu müdahale, 1961 Anayasası'nın doğrudan bir sonucu olarak kabul edilir ve Türkiye'nin anayasal düzeni radikal bir şekilde değişti. Bu yeni anayasa ile Meclis üstünlüğü anlayışı yerine, egemenlik yetkili devlet organları arasında paylaşılan bir çoğulcu demokrasi anlayışına geçildi.
27 Mayıs 1960 Darbesi sonrasında Başbakan Adnan Menderes, Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve meclisin diğer üyeleri tutuklandı. 1961 Anayasası'yla[22] oluşturulan Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iki alt meclisi idi. Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu başkanları, kendi meclislerince üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oy ile ikişer yıl için seçilirler; ilk iki oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, salt çoğunlukla yetinilirdi. Meclis başkanlıkları için meclisteki siyasi parti grupları aday gösteremezlerdi.[22]
1980-2018[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor. |
12 Eylül 1980 Darbesi sonrası yapılan 1982 Anayasasıyla[23] her iki meclis de kaldırılarak tek meclisli sisteme geri dönülmüştür.[kaynak belirtilmeli]
2018-günümüz[değiştir | kaynağı değiştir]
2017 Anayasa değişikliği referandumundan sonra, yeni TBMM'nin ilk genel seçimi, 24 Haziran 2018 tarihinde başkanlık sistemi altında yapıldı.[24] Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarıldı. Ayrıca, güçler ayrılığı ilkesi gereği artık kabine üyeleri kanun tasarıları sunamamaktadır. Bu görev, milletvekillerine bırakılmıştır. Bu değişiklik doğrultusunda kabine üyeleri için parlamentoda ayrılan meclis başkanının sol tarafında bulunan koltuklar kaldırılmıştır.[25]
TBMM'nin yapısı[değiştir | kaynağı değiştir]
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. Göreve başlarken aşağıdaki şekilde ant içerler:
“ | Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim. | ” |
Her 5 yılda bir yapılması öngörülen genel seçimler ile her ilden yasalarda belirtilen miktarda üye Yüksek Seçim Kurulu kararı ile mazbata alarak Meclis üyeliğine hak kazanırlar.[kaynak belirtilmeli]
Karar | Yeter sayı |
---|---|
Cumhurbaşkanının Yüce Divan'a sevki | 400 |
Anayasa değişikliği kabulü | |
Cumhurbaşkanı soruşturması kabulü | 360 |
Genel / özel af ilanı | |
Seçimleri yenileme | |
Halkoyuna tabi Anayasa değişikliği kabulü | |
Cumhurbaşkanını soruşturma teklifi | 301 |
Milletvekilliği veya Bakanlık düşürme | |
Anayasa değişikliği | 200 |
Anayasa Mahkemesi iptal davası | 120 |
Olağanüstü toplantı | |
Genel görüşme ve meclis araştırması teklifi | 20 |
Siyasi parti grubu oluşturma |
Meclis başkanı[değiştir | kaynağı değiştir]
Her yeni yasama döneminde Başkanlık seçimi yapılıncaya değin en yaşlı üye Başkan, en yaşlı ikinci üye Başkanvekilliği yapar. Bir yasama döneminde 2 defa başkanlık seçimi yapılır. İlkinde 2 yıl, ikincisinde seçim döneminin bitimine kadar görev yapar.[kaynak belirtilmeli]
Başkanlık Divanı[değiştir | kaynağı değiştir]
Bir Başkan, dört Başkanvekili, yedi kâtip üye ve üç idare amirinden kurulur. Siyasi partiler sahip oldukları milletvekili sayısı oranında Başkanlık Divanı'nda temsil edilir.
Anayasa'ya göre 94. maddesine göre "Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, katip üyeler ve İdare Amirleri'nden oluşur. Başkanlık Divanı, meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları başkanlık için aday gösteremezler. Türkiye Büyük Millet Meclisinin başkanlık divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki, ikinci devre seçilenlerin görev süresi üç yıldır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde ve dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar."[26]
Bu hükümler Meclis Başkanı'nın ve Başkanlık Divanı'nın tarafsızlığını sağlama amacı gütmektedir.
Komisyonlar[değiştir | kaynağı değiştir]
Milletvekilliği statüsü[değiştir | kaynağı değiştir]
Milletvekilleri bir dönem için seçilirler. Dönem sonunda milletvekili olarak devam etmeleri için tekrar seçilmeleri gerekir. Milletvekilleri belirli bir ilden aday olup seçilirler ancak sadece o ili değil bütün Türk milletini temsil ederler. Devlet memurları, kamuda çalışan görevliler milletvekili adayı olabilmek için bu görevlerinden istifa etmeleri gerekmektedir.[kaynak belirtilmeli]
18 yaşını aşan her Türk vatandaşı milletvekili seçilebilir, ancak aşağıdaki özelliklere sahip olanlar milletvekili seçilemez:
- İlkokul mezunu olmayanlar.
- Hırsızlık, dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olanlar.
- Muaf olmadıkça askerlik hizmetini tamamlamayanlar.
- Taksirli suçlar hariç olmak üzere en az 1 yıl ağır hapis cezası nedeniyle hüküm giyenler.
- Terör eylemi nedeniyle hüküm giyenler.
Milletvekili görevi süresince meclis içinde veya dışında belirttiği oy, söz ve düşünceleri ile ilgili yasama sorumsuzluğuna sahiptir. Bu hak görev süresi sona erse bile devam eder. Milletvekili görevi süresince sorgulanmama, tutuklanmama ve yargılanmama hakkına yani yasama dokunulmazlığına sahiptir. Bu hak görev süresi ile sınırlıdır.
TBMM doğrudan seçimle oluşur ve Türk milleti adına görev yapar. Parlamento'nun öncelikli görevi yürütmeyi denetlemek ve yasama yetkisini kullanmaktır. TBMM'nin çıkardığı yasalar Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmasında şunlar gözetilir: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, TBMM İç Tüzüğü, Türkiye Cumhuriyeti kanunları, Başkanlık Divanı kararları, mahkeme kararları ve teamüller.
Meclis iç tüzüğü[değiştir | kaynağı değiştir]
TBMM'nin çalışma esasları Meclis iç tüzüğünde belirlenmiştir. Bu iç tüzük kurallarını yine meclisin kendi belirler. 1961 yılında Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu'nun uyguladığı 2 farklı iç tüzük yürürlüğe girdi. 1973 yılında her iki meclisin ortak oturumlarında geçerli olan yeni bir iç tüzük kabul edildi. 1982 Anayasası ile çift meclis uygulaması kaldırıldı ve sadece 1973 yılında kabul edilen iç tüzük uygulanmaya başlandı.[27] Günümüzde de bu 1973 yılında hazırlanan iç tüzük yürürlüktedir.[28]
Merkez teşkilatı[değiştir | kaynağı değiştir]
- Genel Sekreterlik
- Özel Kalem Müdürlüğü
Meclis binaları[değiştir | kaynağı değiştir]
Günümüze kadar üç meclis binası kullanıldı. Günümüzde kullanılan meclis binası 6 Ocak 1961'de açıldı ve 1998'de bir yenileme çalışması gerçekleştirildi.[29]
İlk meclis binası[değiştir | kaynağı değiştir]
İlk Meclis binası, bir bodrum katı üzerinde yer alan tek katlı 22x43 metre ölçülerine sahip, farklı ölçülere sahip dokuz oda ve bir büyük salondan oluşan bir yapıydı. Ön yüzündeki geniş saçakları ve iki balkonu binaya belli bir görkem ve şıklık veriyordu. Kurtuluş Savaşı sırasında bütün askeri ve politik kararların verildiği bu küçük ve fazla kullanışlı olmayan yapı 18 Ekim 1924 tarihine dek kullanıldı. Bina günümüzde Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak hizmet vermektedir.[29]
İkinci meclis binası[değiştir | kaynağı değiştir]
TBMM'nin ikinci binasının yapımına Mimar Vedat Bey'in projesiyle 1923'te başlandı. Bina çok kısa bir sürede tamamlandı ve 18 Ekim 1924'te hizmete açıldı. İlk binadan aşağı yukarı 50 metre uzağa yapılan yeni bina 36 yıl boyunca kullanıldı ve siyasi tarihimizde birçok önemli karara tanıklık etti.
Binanın içi, bir bodrum katı üzerinde yer alan iki kattan oluşuyordu. Merkezde Genel Kurul salonu yer alıyordu. Üst katın tavanı, Osmanlı motifleriyle dekore edilmişti. Genel Kurul salonunda dinleyiciler için balkonlar ve yıldız motifleriyle süslü duvar panelleri yer alıyordu. Dış cephesi büyük bir giriş, köprü kemerleri ve saçaklarla süslenmişti.
Cumhuriyetin ilk yıllarına tanıklık eden ikinci Meclis binası önemli tarihsel bir dönemde Meclis binası olarak kullanılmıştı. Günümüzde Cumhuriyet Müzesi olarak hizmet vermektedir.
Bugünkü meclis binası[değiştir | kaynağı değiştir]
Günümüzde de kullanılmakta olan TBMM'nin üçüncü binasının mimarı, Ankara'da başka birçok önemli devlet yapısının da mimarı olan Avusturyalı mimar Prof. Clemens Holzmeister'dir. Yüksek mimar Ziya Payzın da 1945 yılından binanın bitirilmesine kadarki süreçte Holzmeister tarafından tam yetkiyle görevlendirilerek çalışmıştır.[29]
Ocak 1961'de kullanılmaya başlanan bina, Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü ve kalıcılığını da temsil edebilecek şekilde, ciddi, kalıcı ve sağlamlığın ön planda tutulduğu mimari bir dışavuruma sahiptir. Büyüklüğü açısından, dünyanın en büyük parlamento yapılarından biridir.[30]
Bina, 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında havadan bombalandı[31] ve bu saldırı farklı aralıklarda dört kez tekrarlandı.[32] Dört partiden yaklaşık yüz milletvekili bulunmakta iken gerçekleşen ve ikisi ağır olmak üzere on iki polis yaralandığı[32] saldırıda Şeref Kapısı, Dikmen Kapısı ve ziyaretçi girişlerinin yapıldığı bölgelerin hasar görmüştür.
Siyasi partilerin temsili[değiştir | kaynağı değiştir]
TBMM'de en az 20 milletvekili ile temsil edilen siyasi partiler grup kurma hakkına sahiptir. Her parti grubunun kendi disiplin kurulu bulunur. Parti başkanı, eğer milletvekili ise doğrudan grup başkanıdır, parti başkanı milletvekili değil ise bir grup üyesi grup içi seçimle grup başkanı seçilir.[kaynak belirtilmeli]
Genel seçimlerde milletvekili çıkartan ancak grup kurmak için yeter sayıya sahip olmayan siyasi partiler TBMM Başkanlık Divanı, TBMM Danışma Kurulu ve komisyonlarda temsil edilemezler.[kaynak belirtilmeli]
Mevcut milletvekilleri sandalye dağılımı[değiştir | kaynağı değiştir]
# | Siyasi parti | Kuruluş tarihi | Siyasi pozisyon | İdeoloji | Parti genel başkanı | Grup başkanı | Ulusal üyelik | Başlangıç | Mevcut | Değişim | Durum | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | AK Parti Adalet ve Kalkınma Partisi |
14 Ağustos 2001[33] | Sağ | Muhafazakâr demokrasi Sağ popülizm |
Recep Tayyip Erdoğan | Abdullah Güler | Cumhur İttifakı | 268 / 600 |
264 / 600 |
4 | Hükûmet | |
2 | CHP Cumhuriyet Halk Partisi |
9 Eylül 1923[34] | Merkez sol | Sosyal demokrasi Atatürkçülük |
Özgür Özel | Özgür Özel | — | 169 / 600 |
130 / 600 |
39 | Ana muhalefet | |
3 | HEDEP Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi |
25 Kasım 2012[35] | Sol | Radikal demokrasi Yeşil siyaset |
Tülay Hatimoğulları Oruç & Tuncer Bakırhan | Sırrı Süreyya Önder | Emek ve Özgürlük İttifakı | 61 / 600 |
57 / 600 |
4 | Muhalefet | |
4 | MHP Milliyetçi Hareket Partisi |
9 Şubat 1969[36] | Aşırı sağ | Türk milliyetçiliği Ülkücülük |
Devlet Bahçeli | Devlet Bahçeli | Cumhur İttifakı | 50 / 600 |
49 / 600 |
1 | Hükûmete destek | |
5 | İYİ Parti | 25 Ekim 2017[37] | Merkez sağ | Türk milliyetçiliği Millî muhafazakârlık |
Meral Akşener | Koray Aydın | — | 43 / 600 |
40 / 600 |
3 | Muhalefet | |
6 | SAADET Saadet Partisi |
20 Temmuz 2001[38] | Sağ ve Aşırı sağ | Milli Görüş Sosyal muhafazakârlık |
Temel Karamollaoğlu | Selçuk Özdağ | Saadet ve Gelecek İttifakı | 0 / 600 |
20 / 600 |
20 [not 1] |
Muhalefet | |
Grubu bulunmayan siyasi partiler | ||||||||||||
7 | DEVA Partisi Demokrasi ve Atılım Partisi |
9 Mart 2020[39] | Merkez sağ | Liberal muhafazakârlık Neoliberalizm |
Ali Babacan | [not 3] | — | 0 / 600 |
15 / 600 |
15 | Muhalefet | |
8 | Yeniden Refah Yeniden Refah Partisi |
23 Kasım 2018[40] | Aşırı sağ | Millî Görüş İslamcılık |
Fatih Erbakan | Cumhur İttifakı | 5 / 600 |
5 / 600 |
0 | Hükûmete destek | ||
9 | HÜDA PAR Hür Dava Partisi |
19 Aralık 2012[41] | Aşırı sağ | İslamcılık İslami köktendincilik |
Zekeriya Yapıcıoğlu | — | 0 / 600 |
4 / 600 |
4 | Hükûmete destek | ||
10 | TİP Türkiye İşçi Partisi |
7 Kasım 2017[42] | Aşırı sol | Sosyalizm Marksizm-Leninizm |
Erkan Baş | Emek ve Özgürlük İttifakı | 4 / 600 |
4 / 600 |
0 | Muhalefet | ||
11 | DP Demokrat Parti |
27 Mayıs 2007[43] | Merkez sağ | Sağ popülizm Atatürkçülük |
Gültekin Uysal | — | 0 / 600 |
3 / 600 |
3 | Muhalefet | ||
12 | DBP Demokratik Bölgeler Partisi |
11 Temmuz 2014[44] | Sol | Azınlık hakları Bölgeselcilik |
Çiğdem Kılıçgün Uçar & Keskin Bayındır | Emek ve Özgürlük İttifakı | 0 / 600 |
2 / 600 |
2 | Muhalefet | ||
13 | EMEP Emek Partisi |
25 Kasım 1996[45] | Aşırı sol | Sosyalizm Hocaizm |
Selma Gürkan | Emek ve Özgürlük İttifakı | 0 / 600 |
2 / 600 |
2 | Muhalefet | ||
14 | DSP Demokratik Sol Parti |
14 Kasım 1985[46] | Merkez sol | Demokratik sol Ecevitçilik |
Önder Aksakal | — | 0 / 600 |
1 / 600 |
1 | Hükûmete destek | ||
15 | Bağımsız | — | 0 / 600 |
4 / 600 |
4 | — | ||||||
Toplam | 600 |
Yasama dönemleri[değiştir | kaynağı değiştir]
Türkiye Büyük Millet Meclisi[değiştir | kaynağı değiştir]
TBMM'nin tarihçesi, kurulduğu 23 Nisan 1920 tarihinden 2023 yılına kadar 28 yasama dönemine ayrılır. Yasama dönemleri aşağıda listelenmektedir.
Seçimler | Dönem | Tarih | Üye sayısı |
---|---|---|---|
1920 genel seçimleri | TBMM 1. Dönem | 23 Nisan 1920 - 16 Nisan 1923 | 436 |
1923 genel seçimleri | TBMM 2. Dönem | 11 Ağustos 1923 - 26 Haziran 1927 | 333 |
1927 genel seçimleri | TBMM 3. Dönem | 1 Kasım 1927 - 26 Mart 1931 | 335 |
1931 genel seçimleri | TBMM 4. Dönem | 4 Mayıs 1931 - 23 Aralık 1934 | 317 |
1935 genel seçimleri | TBMM 5. Dönem | 1 Mart 1935 - 27 Aralık 1938 | 444 |
1939 genel seçimleri | TBMM 6. Dönem | 3 Nisan 1939 - 15 Ocak 1943 | 470 |
1943 genel seçimleri | TBMM 7. Dönem | 8 Mart 1943 - 14 Haziran 1946 | 492 |
1946 genel seçimleri | TBMM 8. Dönem | 5 Ağustos 1946 - 24 Mart 1950 | 503 |
1950 genel seçimleri | TBMM 9. Dönem | 22 Mayıs 1950 - 12 Mart 1954 | 492 |
1954 genel seçimleri | TBMM 10. Dönem | 14 Mayıs 1954 - 11 Eylül 1957 | 537 |
1957 genel seçimleri | TBMM 11. Dönem | 1 Kasım 1957 - 25 Mayıs 1960 | 602 |
27 Mayıs Darbesi | Millî Birlik Komitesi | 27 Mayıs 1960 - 25 Ekim 1961 | 38 |
Kurucu Meclis (Millî Birlik Komitesi - Temsilciler Meclisi) |
6 Ocak 1961 - 25 Ekim 1961 | ||
1961 genel seçimleri | TBMM 12. Dönem[not 4] | 25 Ekim 1961 - 10 Ekim 1965 | 450 |
1965 genel seçimleri | TBMM 13. Dönem[not 4] | 22 Ekim 1965 - 12 Ekim 1969 | 450 |
1969 genel seçimleri | TBMM 14. Dönem[not 4] | 22 Ekim 1969 - 14 Ekim 1973 | 450 |
1973 genel seçimleri | TBMM 15. Dönem[not 4] | 24 Ekim 1973 - 5 Haziran 1977 | 450 |
1977 genel seçimleri | TBMM 16. Dönem[not 4] | 13 Haziran 1977 - 12 Eylül 1980 | 450 |
12 Eylül Darbesi | Millî Güvenlik Konseyi | 12 Eylül 1980 - 6 Aralık 1983 | 5 |
Kurucu Meclis (Millî Güvenlik Konseyi - Danışma Meclisi) |
23 Ekim 1981 - 6 Aralık 1983 | ||
1983 genel seçimleri | TBMM 17. Dönem | 24 Kasım 1983 - 16 Ekim 1987 | 400 |
1987 genel seçimleri | TBMM 18. Dönem | 14 Aralık 1987 - 1 Eylül 1991 | 450 |
1991 genel seçimleri | TBMM 19. Dönem | 14 Kasım 1991 - 4 Aralık 1995 | 450 |
1995 genel seçimleri | TBMM 20. Dönem | 8 Ocak 1996 - 25 Mart 1999 | 550 |
1999 genel seçimleri | TBMM 21. Dönem | 2 Mayıs 1999 - 1 Ekim 2002 | 550 |
2002 genel seçimleri | TBMM 22. Dönem | 14 Kasım 2002 - 3 Haziran 2007 | 550 |
2007 genel seçimleri | TBMM 23. Dönem | 23 Temmuz 2007 - 23 Nisan 2011 | 550 |
2011 genel seçimleri | TBMM 24. Dönem | 28 Haziran 2011 - 23 Nisan 2015 | 550 |
2015 (Haziran) genel seçimleri | TBMM 25. Dönem | 23 Haziran 2015 - 1 Ekim 2015 | 550 |
2015 (Kasım) genel seçimleri | TBMM 26. Dönem | 17 Kasım 2015 - 16 Mayıs 2018 | 550 |
2018 genel seçimleri | TBMM 27. Dönem | 7 Temmuz 2018 - 7 Nisan 2023 | 600 |
2023 genel seçimleri | TBMM 28. Dönem | 2 Haziran 2023 - günümüz | 600 |
Cumhuriyet Senatosu[değiştir | kaynağı değiştir]
15 Ekim 1961 - 12 Eylül 1980 tarihleri arasında "Millet Meclisi" ve "Cumhuriyet Senatosu" olmak üzere iki meclis halinde çalışmıştır.
Cumhuriyet Senatosu | ||
---|---|---|
İl grubu | Seçim | Tarih |
A grubu | 1961 senato seçimleri | 15 Ekim 1961 - 2 Haziran 1968 |
1968 senato seçimleri | 2 Haziran 1968 - 5 Haziran 1977 | |
1977 senato seçimleri | 5 Haziran 1977 - 12 Eylül 1980 | |
B grubu | 1961 senato seçimleri | 15 Ekim 1961 - 2 Haziran 1966 |
1966 senato seçimleri | 5 Haziran 1966 - 12 Ekim 1975 | |
1975 senato seçimleri | 12 Ekim 1975 - 12 Eylül 1980 | |
C grubu | 1961 senato seçimleri | 15 Ekim 1961 - 7 Haziran 1964 |
1964 senato seçimleri | 7 Haziran 1964 - 14 Ekim 1973 | |
1973 senato seçimleri | 14 Ekim 1973 - 14 Ekim 1979 | |
1979 senato seçimleri | 14 Ekim 1979 - 12 Eylül 1980 |
TBMM'de söz alan yabancı konuşmacıların listesi[değiştir | kaynağı değiştir]
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu zaman zaman yabancı devlet adamlarını da ağırlamaktadır.[47] Ancak buradaki protokol duruma göre değişiklik gösterebilir. Yabancı isimlerin konuşma yapabilmesi için Genel Kurul kararı gerekmektedir.[48]
Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]
- Türkiye'de siyaset
- Türkiye devlet protokolü
- Türk siyasetinde kadınların yeri
- Türkiye'deki siyasi partiler listesi
- 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Notlar[değiştir | kaynağı değiştir]
- ^ a b Gelecek Partisi ve Saadet Partisi arasında ortak bir grup kurulabilmesi için Gelecek Partili 10 milletvekili Saadet Partisine katıldı.
- ^ 2023 yılında MHP'den istifa eden Saffet Sancaklı, İYİ Parti'den istifa eden Adnan Beker, Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu ve İYİ Parti'den ihraç edilen Ümit Dikbayır Bağımsız milletvekili olmuştur.
- ^ TBMM'de siyasi parti grubu oluşturmak için gerekli milletvekili sayısı 20'dir.
- ^ a b c d e 1961 yılından itibaren sıralama 1'den başlatılmış (12. yerine 1. dönem, 13. yerine 2. dönem gibi...), 1983 sonrasında Meclis'in kuruluşundan (1920'den) hareket eden sıralamaya geri dönülmüştür.
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
- ^ "2023 Milletvekili maaşı kaç TL, ne kadar? Milletvekilleri aylık ne kadar kazanıyor?". www.cumhuriyet.com.tr. 30 Mayıs 2023. 18 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2023.
- ^ "Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi İnternet Sitesi". 20 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mart 2013.
- ^ "2709 Sayılı Anayasa Kanunu, md. 6". 24 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ http://www.kararlar.anayasa.gov.tr/karar.php?l=manage_karar&ref=show&action=karar&id=2608&content= 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI: Esas Sayısı:2008/16, Karar Sayısı:2008/116, Karar Günü:5.6.2008, 2-İptal İsteminin İncelenmesi a) Teklif edilebilirlik yönünden: Asli kurucu iktidarın önceki Anayasalarla bağlı olmaksızın yarattığı yeni Anayasa, temel düzen normu haline geldiği andan itibaren, tüm anayasal kurum ve kuruluşların meşruiyetlerinin dayanağı haline gelir. Anayasa'nın öngördüğü ve öğretide kurulu iktidar olarak tanımlanan yasama, yürütme, yargı organları ile bunların alt birimlerinin asli kurucu iktidarın yarattığı "hukuksal otorite" sınırları içinde hareket etmeleri, işlem ve eylemlerinin hukuksal geçerlilik kazanabilmesinin ön koşuludur. Bu durum, Anayasa'nın 6. maddesinde yer alan "hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" ifadesiyle, herhangi bir istisna tanımaksızın kabul edilmiştir. Anayasa koyucu "hiçbir kimse ya da organ"dan söz ettiğine göre, kurulu bir organ olarak yasama organının da sistem dışı yetki kullanımının hukuksal açıdan geçerli olmayacağının kabulü gerekir.... Anayasa'nın 175. maddesine göre Anayasayı değiştirme yetkisi TBMM'ye tanınmıştır. Kaynağı Anayasa olan bu yetkinin Anayasa'nın öngördüğü yöntemlerle ve Anayasaya uygun olarak kullanılacağı kuşkusuzdur. Yasama organı bu yetkisini 175. maddede belirtilen yöntemle kullanırken, yetkinin her şeyden önce asli kurucu iktidar tarafından kullanılmasına izin verilen bir yetki olması gerektiği açıktır.
- ^ http://www.anayasa.gen.tr/tbmm-yeni-anayasa.htm 28 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Anayasa değişikliği sürecinde iradesini açıklayan bu organlar (TBMM, Cumhurbaşkanı ve halk), Türkiye’de bir aslî kurucu iktidar değil, tali kurucu iktidardırlar. Zira bunlar, 1982 Anayasası tarafından kurulmuş ve yetkileri yine bu anayasa tarafından kendilerine verilmiştir. Birer kurulmuş organ olarak, kendilerini kuran anayasayı ilga etme ve yeni bir anayasa yapma yetkisine haliyle sahip olamazlar. Burada “halk”ın Anayasa tarafından kurulmadığı, halkın egemen olduğu, aslî kurucu iktidara her zaman sahip olduğu yolunda düşünceler ileri sürülebilir; ancak bu düşüncelerin hukukî bir değeri yoktur. Kaldı ki, 1982 Anayasasının 175. maddesi çerçevesinde anayasa değişikliği usûlünde, halkoylaması yoluyla iradesini açıklayan organ, “halk” değil, referanduma gidip geçerli oy kullanan "seçmenler"dir. Seçmen kavramı ile halk kavramının aynı şey olmadığı ise aşikârdır. Dolayısıyla anayasa değişikliği sürecinde referandum yoluyla iradesini açıklayan seçmen topluluğu, bir aslî kurucu iktidar değil, tali kurucu iktidar, yani bir kurulmuş iktidardır. Kurulmuş bir iktidar olarak da yeni bir anayasa yapma yetkisine sahip değildir.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 5 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 22 Temmuz 2013.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2013.
- ^ 1982 Anayasası Başlangıç Bölümü
- ^ "Yasama Dergisi, Sayı:44, s.20". Temmuz-Aralık 2021. 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ Türk Parlamentolarının Yasama Dönemi Sıra Numaralarında Yaşanan Kesintiler ve Meclis’te Yaşanan Yasama Dönemi Tartışmaları - Ahmet Ali GAZEL. Uluslararası Bilim ve Eğitim Dergisi. 2021. s. 196. 6 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o "TÜRK PARLAMENTO TARİHİ" (PDF). TBMM KÜTÜPHANESİ. 5 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Haziran 2023.
- ^ "Amasya Tamimi". Atatürk Ansiklopedisi. 17 Aralık 2020. 30 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2023.
- ^ İLK TBMM BİNASI VE SİNOP VEKİLİ MEHMET ŞERİF BEY’İN MECLİS FAALİYETLERİ - Muzaffer YARDIMCI. s. 204. 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ "ATATÜRK'TEN ŞENTOP'A 100 YILDA 29 MECLİS BAŞKANI". 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2023.
- ^ a b c d TÜRK PARLAMENTO TARİHİ 6. DÖNEM (PDF). TBMM KÜTÜPHANESİ. 5 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Haziran 2023.
- ^ Omü B&d •Zam", II. Sa. 505.
- ^ Tutanak. C: la : Üİ : 242, 245 : 261, 264 ı 291 Ih : 21, 22, 23.0.1339 (1923).
- ^ "Opposition". Encyclopædia Britannica. 14 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2020.
- ^ "Turkey under the Democrats, 1950–60". Encyclopædia Britannica. 4 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2020.
- ^ a b c d e TÜRK PARLAMENTO TARİHİ 7.DÖNEM 1. CİLT (PDF). TBMM KÜTÜPHANESİ. 5 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Haziran 2023.
- ^ T.B.M.M. Zabıt Ceridesi, Devre:11, İçtima:3, Cilt:13, İnikat:61, (27.4.1960), s. 300.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 10 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Temmuz 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 9 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 22 Kasım 2020.
- ^ "AKP under pressure: failed coup attempt, crackdown on dissidents, and economic crisis". Encyclopædia Britannica. 14 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2020.
- ^ "Meclis yeni sisteme hazır: Bakanlar Kurulu sıraları kaldırıldı". CNN Türk. 20 Eylül 2018. 28 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2022.
- ^ "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası". www.mevzuat.gov.tr. 13 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ "TBMM Tarihçe". TBMM. 13 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ "Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü" (PDF). Türkiye Büyük Millet Meclisi. 13 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ a b c "TBMM Binaları" (PDF). TBMM. 2 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Haziran 2023.
- ^ http://www.tbmm.gov.tr/english/about_tgna.htm#THE%20PARLIAMENT%20BUILDING 27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. TBMM Resmi Web Sitesi
- ^ "TBMM kampüsüne iki bomba atıldı!". t24.com.tr. 16 Temmuz 2016. 17 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2016.
- ^ a b "TBMM bombalandı". 16 Temmuz 2016. 17 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2016.
- ^ "Kuruluş tarihi". 25 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 10 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 31 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 17 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 17 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 27 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 4 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 27 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 24 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 7 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 2 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 19 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 10 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Kuruluş tarihi". 24 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Yabancı Konukların Genel Kurulda konuşmaları". www5.tbmm.gov.tr. Türkiye Büyük Millet Meclisi. 18 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2023.
- ^ Bakırcı, Fahri (2015). Türkiye Büyük Millet Meclisindeki Yerleşik Uygulamalar. Ankara: TBMM Basımevi. s. 449. ISBN 978-975-8805-53-2. 18 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2023.
Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]
Vikikaynak'ta Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış konuşması ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Wikimedia Commons'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Resmî site
- Twitter'da Türkiye Büyük Millet Meclisi
- Instagram'da Türkiye Büyük Millet Meclisi
- Facebook'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi
- TBMM Yapıları, Fotoğraf Koleksiyonu - SALT Araştırma Merkezi 11 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Vikikaynak'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi ile ilgili metin bulabilirsiniz.
- Vikikaynak'ta 23 Nisan 1920 tarihli Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi haberi ile ilgili metin bulabilirsiniz.